Mehmet Recep TÜRKOĞLU

LFCA

Maden Mühendisi

Mehmet Recep TÜRKOĞLU

LFCA

Maden Mühendisi

Blog Post

Bir Memur Çocuğu ve Tayincilik

09/11/2022 Sosyal Hayat
Bir Memur Çocuğu ve Tayincilik

Bir memur çocuğu olmanın pek çok sosyolojik yanları, olumlu ve olumsuz etkileri olsa da benim bu yazıda en çok değineceğim tarafı tayin olayı. Bazı memurlarda tayin olayı çok sık olmasa da bazı meslek gruplarında bu olay oldukça fazla olmakta ve ortalamaya vurursan 2 senede bir yer değiştirmeye tekabül etmektedir.

Ben de bu bir iki seneye bir yer değiştirenlerdendim. Bana hayatım boyunca sürekli yer değiştirmek nasıl bir duygu diye soruldu. Ben de cevap olarak bana hep yuvarlanan taş yosun tutmaz hesabı çok şey kattığından bahsettim ama ah bu taşınma işi olmasa. Sürekli kendini bir yerde emanet hissetme ve ailelerin nasıl olsa burada kalıcı değiliz deyip kaldığı yerle ilgili çok fazla köklü yatırımlar yapamaması işin kötü taraflarından birisi. Bu arada eğer bir diplomat çocuğu iseniz diplomat çocuğu olmadığım için ülkeden ülkeye taşınmak nasıl bir duygu onun artılarını eksilerini de onlara sormak lazım.

Aslında 3 farklı aile yapısından bahsedersek bunlardan ikisine göçebe(tayinci) dersek bunlar dan biri yurtiçi diğeri de diplomatların dahil olduğu yurtdışı görevlendirmelere gidenler. Bu yurtdışı görevlendirmeler sebebiyle o ülkeden bu ülkeye geçenler hakkında neler hissettiğine dair hiçbir fikrim yok.

3. aile yapısına gelecek olursak bunlar da bir şehre, il , ilçe, kasaba, köy, mahalle  ya da adı her neyse bir muhite yerleşmiş, burada dünyaya gelmiş ve ömrünce (seyahat, tatil hariç) hiçbir yere taşınmamış insanlar var. Tamam siz benim iç dünyamı merak ediyorsunuz ama esas ben sizin iç dünyanızı bin kat daha fazla merak ediyorum. Acaba aynı evde doğup büyüyüp hatta o evde ölmek nasıl bir duygu acaba? Belki de imreniyor muyum bilmiyorum ama düşünsenize bebeklik, çocukluk hatıralarınızın olduğu bir yerden hiç ayrılmamışsınız. Halbuki bizde daha önce yaşadığın yerlerden geçerken ayrı bir his uyanır. Her ne kadar onlar bunu anlamıyorsa biz de onların hislerini anlayamayız ama ben de acaba doğduğum evde ölsem daha mı iyi olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Düşünsenize çocukken biriktirdiğiniz fiziki şeyler bile bilerek çöpe atmadıysanız bile sizinle. Bizler taşınırken nelerimiz kayboldu bir biz biliriz. Bir keresinde 2 seneliğine bir yere tayinimiz çıkmıştı. O zaman tabi internet Google ne gezer. Annem derdi ya benim bir yemek tarifi defteri vardı orda o kadar güzel bir kek tarifi vardı ki anlatamam diye ve annem o defteri 2. Senenin sonunda başka bir yere taşınırken bulabilmişti.

Ben Ankara’ya taşındıktan sonra (inşallah) annem gil son taşınmasını yaptılar. Yıllardır biriken eşyalar, kimisi yeni, kimisi eski, kimi eşyalar bir yerden alınacak, kimileri birine verilecek derken babam gilin kiraladığı nakliyecilerin epey bir kafası karışmıştı.

Şimdi yine iyi eskiden tayinler ekim kasım gibi çıkardı. Eskiden defter kitabı da kendi imkanlarımızla alırdık. Tam kitabı defteri düzerdik hoppala yeni yere işin yoksa oraya git kendine oradaki arkadaşlar arasında yer bulmaya çalış. Yeniden kitap al, kapla vs uğraş dur. Hatta ben 3. Sınıftayken tam siyah önlükten mavi önlüğe geçiliyordu. Olayın detayını tam hatırlamıyorum ama bana siyah önlük alınmıştı sonra gittiğimiz yerde mavi önlüğe geçilmiş yeniden mavi önlük almıştık.

Tags:
Write a comment